باب: (ومن
يتوكل على
الله فهو
حسبه) /الطلاق: 3/.
21. ALLAHU TEALA'NIN "KİM ALLAH'A TEVEKKÜL EDERSE O, ONA
YETER" SÖZÜ(Talak 3)
وقال الربيع
بن خثيم: من كل
ما ضاق على
الناس.
er-Rebi İbn Huseym bu ayeti, "İnsanlar üzerine sıkışıklık
yapan her şeyden Allah'a tevekkül ederse o, ona yeter" şeklinde
açıklamıştır.
حدثني إسحق:
حدثنا روح بن
عبادة: حدثنا
شعبة قال:
سمعت حصين بن
عبد الرحمن
قال: كنت
قاعداً عند
سعيد بن جبير
فقال: عن ابن
عباس:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
(يدخل الجنة
من أمتي سبعون
ألفاً بغير
حساب، هم
الذين لا
يسترقون، ولا
يتطيرون،
وعلى ربهم
يتوكلون).
[-6472-] İbn Abbas şöyle anlatmıştır: Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden cennete girer,
onlar efsun yapmazlar. (Herhangi bir şeyde) uğursuzluk olduğuna inanmazlar ve
her hususta Rablerine güvenip dayanırlar" buyurmuştur.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Kim Allah'a tevekkül ederse o, ona yeter." Buradaki
tevekkülden maksat "Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı Allah'ın
üzerinedir"(Hud 6) ayetinin delalet ettiği şeye inanmak demektir. Yoksa
bundan maksat, sebebe sarılmayı ve mahlukattan gelen şeylere dayanmayı terk
etmek demek değildir. Çünkü bu insanı bazen düşündüğü tevekkülün zlttına
götürebilir.
Ahmed İbn Hanbel'e evinde veya mescidde oturan ve "Hiçbir
şey yapmam ve rızkım bana gelir" diyen adamın durumu soruldu. Ahmed İbn
Hanbel "Bu, ilmi bilmeyen bir adamdır" dedikten sonra şöyle devam
etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Allah rızkımı mızrağımın
gölgesi altında yaratmıştır. " "Sizler Allah'a hakkıyla tevekkül
etseydiniz sabahleyin boş karınlarla gidip, akşamleyin dolu karınla geri dönen
kuşları rızıklandırdığı gibi sizleri de rızıklandırırdı" (Tirmizı ve İbn
Mace, Zühd) demiştir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu hadisinde kuşların
rızık peşinde sabahleyin gidip, akşamleyin döndüklerinden bahsetmektedir. Ahmed
İbn Hanbel şöyle der: Sahabiler ticaretle meşguloluyorlar, hurmalıklarında
çalışıyorlardı. Bizim örneğimiz onlardır.